Hiç öyle uzuun uzun girizgahlar yapmayacağım. Her yıl sırf albüm listesi koymak için girdiğim bir blog burası ve şimdi geçen yıllara bakınca dönemsel ahvâl ne gerektirdiyse döşemişim, biri de sadede gel dememiş (ki o birileri şu an listeye geçti ha-ha). Sadece, geçen yıl bu zamanlar askerde olduğum için hem müthiş sayıda ve güzellikte albüm kaçırmama hem de işsizlerce liste yapamayışıma sebep olduğunu belirtmem icap eder bence.
Okuyanı fazla yıpratmadan belirtmek istediğim bir şey de listeye alamadığım albümler hakkında. Aslında bu yıl bu bloğa ilk kez uğrayanlar için liste zihniyetim hakkında. Liste "en çok dinlediğim" albümler esasıyla oluşuyor. Yıllarca sürekli 26 ile 37. albüm arasında ne fark var diye ısrar kıyamet sorulduğunda söyleyebileceğim tek şey hep bu oldu. Müzik dinleme, film izleme işlerini biraz ödev bilip temaşa halinde "heyecanlandırma" kıstaslarımla beraber hastalıklı bir algoritma alışkanlığı olarak görüyorum, o yüzden de yıl sonlarını çok seviyorum. Çünkü (bu ülkede) hayat çok kısa ve hamal değiliz, her şeyi dinleyip izleyecek vaktimiz yok. Kısacası, 26 ile 37. ya da 80. sıradaki albümler elbette dinleme pratiğim ve duygusal tesirleri açısından ayrışsa da "iyi"lik farkından da ölmüyorlar.
Tamamen hakkını verip dinleyebildiğim, hem eskilerin yenisi hem yenilerin keşfi olarak bu yıl tam olarak 130 albüm özümseyebilmişim. Ancak listeden son anda atmak durumunda kaldığım, tek tük şarkılarıyla oyalanıp aslen albüm çapında beni pek tatmin edememiş Savages, Roxette gibi eski aşklardan özür diliyorum; bana olmadı. Dustin Tebbutt diye bir arkadaş var, hatta 101 maddeli 100'lük listesi mümkün olabilseydi listedeydi. Aynı şekilde Immanu El, The Kills, Mint Julep, Shearwater, La Sera, The Ocean Party, Ben Watt ve Okkervil River gibi önceki yıllarda listeye aldığım birkaç çok güzel oluşumun albümü hem dinleme oranıma hem de asıl listedekilerin ezici güzelliklerine kurban gitti. Öte yandan Two Door Cinema Club'ı çıkış yılı ve devamında çok dinlediysem de bu yıl hiçbir şekilde ilgimi çekmedi ve dinlemedim, o yüzden liste dışı oluşu niteliğiyle alakadar değil. Rolling Stones yeni albümünü bugün yayınladı, haliyle seneye görüşeceğiz onunla. Genel olarak kişisel tarihlerimizdeki en berbat yıl iddiasına rağmen 2016, sinemanın aksine aslında çok fazla ve çok güzel albüm verdi son tahlilde.
Bu hiç de öyle uzuun uzun girizgah yapmamış halimle naçizane en iyi 100 2016 albümünü gerekçeleriyle beraber bırakmaya koyuluyorum. Üç parti halinde 100-76, 75-36 ve 35-1 şeklinde yayınlayacağım, son parti itibariyle de bu 100 albümü toparladığım Spotify listesini iliştireceğim. Takip edecekler için son iki partiyi de olabildiğince çabuk yetiştireceğim. Şimdiden şöyle bir göz attığınız, okuduğunuz, belki de dinlemek üzere güvendiğiniz için teşekkür ederim...
100. Redspencer Perks
Tür: indie pop, shoegaze | Çıkış Tarihi: 18 Kasım
Henüz çok taze olmasına rağmen ilk dinlemede bile huzmeler halinde güneşine sardı. Alt-country tınılarını üzerine kurduğu lo-fi meziyetiyle aşırı minimal savururken tüm o iddiasızlığıyla, iç ağrısız günlerin özlemine de dair şahane bir deneme.
Favori şarkı: Convenience
Bir film olsaydı: Dazed and Confused
99. Lisa Mitchell Warriors
Tür: Indie pop | Çıkış Tarihi: 14 Ekim
Zamanında Avustralya popstarından birinci çıkan bu müthiş abla, üçüncü albümünde sonbaharıyla geldi. İlk dinlemede benzer küskün kadın vokallerden pek ayırtedilemese de zamanla albümün yapmaya çalıştığı soundla iç içe eriyen, akabinde eriten olaysız bir olay kısaca, Warriors.
Favori şarkı: Unravelling
Bir film olsaydı: Frances Ha
98. Night Riots Love Gloom
Tür: Alternative rock | Çıkış Tarihi: 21 Ekim
Yeni sayılabilecek bir grup. Klasik garaj takılması demodeliğine, Capital Cities'in birkaç yıl önce yaptığı elektronik aksiyonu uygulamış ve ilk dinlemede bile parlayan, birkaç gün içinde de kulağa yerleşen snyth cenneti bir iş çıkarmışlar. Özellikle ilk 3 şarkı itibariyle yılın en iyi albüm introlarından birine de sahip kendileri.
Favori şarkı: Nothing Personal
Bir film olsaydı: Scott Pilgrim vs. the World
97. Autolux PUSSY'S DEAD
Tür: Experimental rock | Çıkış Tarihi: 1 Nisan
İlk albümleri Future Perfect ile lise yıllarımı besleyen otolaks ikilisi, 2016 yazımın beslenecek kadar bile bir şey içermemesi bakımından iyi çalıştılar, olduğu kadar anlam ürettiler. Biraz fazla kişisel olduğundan geniş geniş önerebildiğimi söyleyemem. Ama varlıkları için teşekkür ederim belki, keşke duysalar.
Favori şarkı: Reappearing
Bir film olsaydı: Victoria
96. MAALA Composure
Tür: Indie electronica | Çıkış Tarihi: 29 Temmuz
Bir diğer yaz sponsorum olarak Composure, bu ChetFaker-yürek vokalle yeni tanışmam. Takibe alalım istiyorum çünkü bu ses perdesi klasmanında daha iyi işler yapacağı aşikar. Mustafa Ceceli feyz al.
Favori şarkı: Lose Your Love
Bir film olsaydı: Under the Skin
95. Marble Sounds Tautou
Tür: Indie pop | Çıkış Tarihi: 15 Ocak
Bu albümle ikinci kez üşüyorum bu yıl. Açılış ve kapanış kışlarında oldukça başarılıymış zira. Ayrıca 1 yılda eskitemediğim de. Dünyayı daha iyi bir yer yapamaması umrunuzda olmasın lütfen, yaklaştığı da yetiyor. ("Daha iyi bir yer" imkansızdır öte yandan, lafı gelmişken.)
Favori şarkı: Present Continuous
Film olsaydı: Where the Wild Things Are
94. Barbagallo Grand chien
Tür: Psychedelic rock | Çıkış Tarihi: 28 Ekim
Hz. Tame Impala'nın yan projesi deyip bitirilmesi gereken paragraf aslında. Zaten gözü kapalı olarak da dinlediğinizde Kevin Parker'a dvd ayarlarında fransızca dublaj seçmişsiniz gibi bir altyapı hissi. Hafif Sebastién Tellier ile de aranız olmuşsa bu muhteş eko havuzundan keyif almamak intihar etmenizi gerektirir.
Favori şarkı: Mungibeddu
Film olsaydı: Ali Fear Eats the Soul
93. The Temper Trap Thick as Thieves
Tür: Indie rock | Çıkış Tarihi: 10 Haziran
2012 albümleri o yıl çok daha ilgi alanımdı ama bu çıkışlarıyla da arabanın arka camına kafa dayayıp bakmalı bireysel kliplere az konu olmadı. Editors ve Bombay Bicycle Club hislerinden, labaratuar ortamında bile bu kadar hesaplı bir bileşim çıkarılamazdı. Kış içinse biraz enerjik ve "ince", üşütmeyin.
Favori şarkı: Fall Together
Film olsaydı: The Breakfast Club
92. STRFKR Being No One, Going Nowhere
Tür: Indie pop | Çıkış Tarihi: 4 Kasım
Reptilians albümleri hala favorim, ama her seferinde içeride kımıldatacak son bir can bulabiliyorlar. Yine çok taze bir albüm, biraz da "her albüm yaptıklarında listeye aldığım" kontenjanından torpilli. Bu listeden hallice bir ameleliğiniz esnasında fona yaraştırınız, starfucker'ı.
Favori şarkı: Open Your Eyes
Film olsaydı: Napoleon Dynamite
91. Kevin Morby Singing Saw
Tür: Indie folk | Çıkış Tarihi: 15 Nisan
Sevgili Kevin'ın 3. albümü olan bu güzide, tam da kapağın temsil ettiği her şey. Şehirden uzakta, tercihen ölmeyeceğiniz kadar ışık alan bir ormanda yaşamanın rüyasına yatıyor. Çoğunlukla ekolu iknakâr vokal, bass ve gitardan ibaret olan albümün en güzel tarafı Cohen dinginliğinden ödünç alması.
Favori şarkı: Singing Saw
Film olsaydı: Strangers on a Train
90. Cocoon Welcome Home
Tür: Indie Folk | Çıkış Tarihi: 17 Haziran
Tam bir pazar albümü. Akşama daha yıl var deyip de kahvenizle saçma sapan kanepe battaniye romantizmi yapmak için daha iyisi yok belki de bu yıl. Folk'tan ara ara leş Amerikan country'sine kaysa da yaylılar, korolar endişeye mahal vermeden yetişerek pazar deneni kutsuyor.
Favori şarkı: Retreat
Film olsaydı: Kapaktan da anlaşılacağı üzere, herhangi bir Wes Anderson filmi.
89. LUCHS Chasing Cloud Nine
Tür: Folk classical | Çıkış Tarihi: Sonbahar
Spotify'ın piyanolu uyku playlistlerini çok seviyorum ben, gerçi hayal kurdururak sabahlatan playlist de olurlar kendileri. Bu grupla da o civarda rastlaşmış olacağım. Agnes Obel sükuneti sever misiniz bilmiyorum ama önyargılar dostunuz değildir zaten. Garip şekilde sizi çok iyi bir insan olduğunuza, mükemmel bir hayatınız olduğuna falan inandırıyor bu çalışma. Zaten uyutmayan da çok iyi bir insan olmadığınız ve inanır mısınız mükemmel bir hayatınız falan olmadığı.
Favori şarkı: Chasing Cloud Nine
Film olsaydı: Oslo, August 31st
88. Caveman Otero War
Tür: Indie rock | Çıkış Tarihi: 17 Haziran
Çıktığı hafta başka hiçbir şey dinlemediğimi hatırlıyorum. Hiç üzmedi mağara adamları beni, muazzam post-apokaliptik kapağından beklediğiniz tüm indie materyallerini veriyor kana. Rahatlıkla alınız siz de efendiler.
Favori şarkı: Life or Just Living
Film olsaydı: Akira
87. Broods Conscious
Tür: Electropop | Çıkış Tarihi: 24 Haziran
İlk EP'lerinden beri radarımda olan bu electro-duo, Conscious ile biraz daha "kolay tüketilebilir" bir çizgiye kaymışlar, rahatsızım. Bu anlamda artık ağızlarıyla kuş tutsalar ilk albümün tadını veremeyen Hurts'e ya da kolay tüketilebilirliği iyiye kullanan Röyksopp'a benzetesi geliyor insanın. Gerçi zamanla Broods yanlarım yine ağrıdı ve ne yaptı etti kuruldu bana. Heartlines dinlemeden yılı bitirmeyiniz.
Favori şarkı: Heartlines
Film olsaydı: Olmazdı
86. Minor Victories Give Up the Ghost
Tür: Shoegaze | Çıkış Tarihi: 30 Mayıs
Mogwai, Editors ve Slowdive elemanlarından kurulu bir projeden dağları beklersiniz, sonra o dağlar gelir üzerinize çöker. Agresif, yüksek promilli, bol shoegaze gürültülü. Haydi etinden sütünden.
Favori şarkı: A Hundred Ropes
Film olsaydı: Eraserhead
85. Her Tape #1
Tür: Indie pop | Çıkış Tarihi: 15 Ocak
Esasen bir Bee Gees deneyseli demek istiyorum buna. Neredeyse şarkıdan şarkıya janra da atlayan, enteresan ve biraz da erotik bir albüm. Iskalanması üzer.
Favori şarkı: Five Minutes (ya da Her)
Film olsaydı: All That Jazz
84. Still Corners Dead Blue
Tür: Dreampop | Çıkış Tarihi: 16 Eylül
80'lerin synthpop ruhu bu yıl sıkça çağırıldı, pek sevdiğim Still Corners da ritüele katılıp listeye emin adımlarla giriyor bu tufah tekinsizlikleriyle. Ve hâli hazırda en olgun albümleriyle.
Favori şarkı: Currents
Film olsaydı: Drive
83. Childish Gambino "Awaken, My Love!"
Tür: Soul Pop | Çıkış Tarihi: 2 Aralık
Resmî çıkış tarihi tam da şu metni yazdığım gün olsa da, birkaç hafta önce nete sızdığı ve dinlediğim kadarıyla biraz son dakika girişi oldu listeye. Canım Gambino yıllardır yaptığı müthiş müzikal oyunları bu albümde olabilecek en tepelere çıkarmış. Gerçekten inanılmaz ve mesmerize edici!
Favori şarkı: Have Some Love
Film olsaydı: Mulholland Dr.
82. The Japanese House Swim Against the Tide
Tür: Dreampop | Çıkış Tarihi: 11 Kasım
Henüz dolu dolu bir albüm çıkarmadılar, 2-3 yıldır EP formunda takılıyorlar. Bu yıl da çıkageldikleri 4 şarkılık kısa güzellik, her anlamda bütünlüklü bir albümün hissinden farksız. Imogen Heap ile yolu kesişmiş herkes bu gruba derhal tebelleş olmalı.
Favori şarkı: Leon
Film olsaydı: Blue Valentine
81. Bear's Den Red Earth and Pouring Rain
Tür: Alternative Indie | Çıkış Tarihi: 22 Temmuz
Mumford & Sons 80'lere ışınlansa muhtemelen bir çeşit dejavuyla bu albümü yapardı. Gün doğumu ve batışlarına şahane giden, mütevazi, yetenekli, konuşan ve dokunan bir albüm. Kaçırmak olmaz.
Favori şarkı: Gabriel
Film olsaydı: The Perks of Being Wallflower
80. Kishi Bashi Sonderlust
Tür: Indie Electronica | Çıkış Tarihi: 16 Eylül
Bu yıl bu listeyi ihya edebilecekken yeni albümlerini 2017'ye paslayan Grizzly Bear'dan Chris Taylor'ın yapımcılığını üstlendiği Sonderlust, 2012'den beri solo olarak ayakta kalmış bir projenin yeni harikası.
Favori şarkı: Who'd You Kill
Film olsaydı: My Beautiful Laundrette
79. The Strumbellas Hope
Tür: Folk Pop | Çıkış Tarihi: 22 Nisan
Lumineers enerjisine benzetmekten kendimi alamadığım bu abiler, bu yıl daha ne kadar kötüye gidebilir dediğim her dakika oradaydı. Karnaval esintisi gibi, açtığında sonuna kadar dinleten, tekrara düşmeyen bir endorfin pompası Hope.
Favori şarkı: Spirits
Film olsaydı: Submarine
78. NAVVI Omni
Tür: Electro-pop | Çıkış Tarihi: 27 Mayıs
Warpaint ve Dum Dum Girls'e benzettiğim bu müthiş duo oluşum 2014 EP'lerinden sonra, kendileri gibi müthiş bir çalışmayla gelip hayatıma musallat oldu. Güzel bir kulaklıkla 17:45 vapurlarından inesimin asla gelmemesinin de müsebbibi olurlar.
Favori şarkı: Polychrome
Film olsaydı: Suspiria
77. Highasakite Camp Echo
Tür: Indie Pop | Çıkış Tarihi: 20 Mayıs
Norveç bu yıl iyi albüm yaptı. Ama bu yıl yeni de tanıştığım Higasakite gerçekten muhteşem-miş. Haybeye değil, Thomas Dybdahl gibi bir hazine barınıyor albümde. İlk dinleyişte neredeyse bir Röyksopp - Robyn işbirliği gibi gelmesi bile zaten kaldırabileceğimden fazlası. Yine de özgün, yine de derinden yürüyen.
Favori şarkı: My Name is Liar, Someone Who'll Get It
Film olsaydı: Lost in Translation
76. Young the Giant Home of the Strange
Tür: Indie Rock | Çıkış Tarihi: 12 Ağustos
Üçüncü albümleri itibariyle Ra Ra Riot ve Local Natives raddesinde sevmeye başladım bunları. Bu sound, indie grupsanız sıklıkla sizi içine yutup boğabilecek ve koca bir mezarlıkta unutacak bir risk ya; fakat Young the Giant gerek vokal gerek altyapısal varyetesiyle o sulardan uzakta oynuyor. 2016 yazımın kapatıyoruz arkadaşlar deyip ışıkları açma ve kışa hazırlama albümüdür de aynı zamanda.
Favori şarkı: Something to Believe In
Film olsaydı: Punch-Drunk Love
⥞ İkinci parti 75-36'da ilerleyen günlerde görüşmek üzere ⥟
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder